Çeviren: Garo Kargıcı
Ünlü kurgu yazarı Jonathan Safran Foer, bu sefer hayli acıtıcı bir gerçek üzerine yazıyor: Hayvan yemek. Bu eylem çoğumuz için çok doğal; yüzyıllar boyu, bunu hayatımızın bir parçası haline getirene kadar hayvanları öldürüp yedik çünkü, hala da yiyoruz. Foer, bu edime dair hislerimizi, hayvanların hislerini, bu edimin doğanın dengesine etkisini ve en çok da ticari yanını temel alarak hayvan yememize çok geniş bir açıdan bakıyor. Bunu yaparken çok ciddi araştırmalar sonucu edindiği verilere, işin içindeki insanların söylediklerine, kendi çıkarım ve hislerine başvuruyor. Kitaplarında fiziksel oyunlara yer veren Foer, bu kitapta da bölüm başlıklarını farklı puntolarla ve ilginç biçimlerde yazıyor: Örneğin Tesir / Suskunluk bölümünde 8 sayfa boyunca yan yana Tesir / Suskunluk yazıyor ve bu yazıdaki harflerin sayısı bir Amerikalı’nın hayatı boyunca yediği hayvan sayısına denk.
Kitabı bölüm bölüm tanıtmak sanırım daha açıklayıcı olacaktır:
Bölüm 1: Öyküler Anlatmak:
Foer, bu bölümde yeme alışkanlıklarımızın sadece karın doyurmaktan ibaret olmadığını, bunun ailemizle bir öykü oluştururken, bir geçmiş inşa ederken kullandığımız en temel anılar olduğunu ortaya koyuyor.